Pek yakında sinemalarda

Efenim, ses seda kesildi diye düşünmeyelim. Hummalı bir çalışma içerisindeyiz. Pek yakında yaşayan kütüphane ile ardımızda neler bıraktığımızı bir nebze de olsa gösterecek çıktılar vizyonda. Taze taze, dumanı üstünde ...

BarışaRock ve Yaşayan Kütüphane

E peki ne oldu bu BarışaRock'taki Yaşayan Kütüphanede diyenler için (kısa) özet. Özetin kısası olur mu, özet zaten kısa değil midir diye düşünmeyin. Konuşmayı seven ülkenin insanları için özetlerin başına 'kısa' koymaya başladık. Ben de bu kurala uyuyorum.

Cuma günü 20, cumartesi ve pazar 24'er kitap ile kütüphane açık kaldı. 3 gün boyunca toplam 31 gönüllü kütüphanein çeşitli yerlerinde (tanıtım, kütüphaneci, lojistik, gözlem, vs.) çalıştı. Tüm bu ekip, kurduğumuz 9 çadırda kaldık. Kütüphanede yer alan kitapların tam listesi:

Eski uyuşturucu bağımlısı, Hiv +, Bankacı, Avukat, Psikolog, Ressam, ÖSS dereceli, Kürt, Feminist, Gay, Transeksüel, Akademisyen, Yahudi, Görme engelli, Barmaid, Ermeni, STK Çalışanı, Yazılımcı, Travesti, Rum, Lezbiyen.

Toplam 350 defa okunmuşlar. Günde ortalama 5 kereden fazla okunmuşlar demek bu. Her okumayı en fazla 45 dakika olarak düşünürsek, 3 gün boyunca boğazlarına ağrılar girip seslerinin kısılmış olması lazım. Nefes almadılar yani...

Şimdi Avrupa'daki uygulamalardan derlenen, Avrupa Konseyi'nin yayınlarından bir Yaşayan Kütüphane kitabını çeviriyoruz. Arkasına da Türkiye deneyimini koyuyoruz. Bunu da en geç kasıma yetiştiriyoruz. Çok iş var, çook. Sonra da gelecek sene ne yapsak da yapsak tartışmalarına başlıyoruz ufaktan ufaktan...

Bu-lu-şu-yo-ruz...

4 Eylül Salı, 19:30'da Toplum Gönüllüleri Vakfı'nın bahçesinde tüm Yaşayan Kütüphane tayfası olarak buluşuyoruz. Mavi, Turuncu, Sarı... Kitap, kütüphaneci, okuyucu... BarışaRock sonrası kutlamaca. Bekleriz...

Bölüm 3: Herkes Gitti, Herkes Eşit!!!

E en sonunda Yaşayan Kütüphane bitti.. tüm gece malzeme nöbeti tutuldu (anıları yaşayanlardadır), sabah erkenden kalkılıp malzemeler toplandı. Ve Yaşayan Kütüphane çadırı söküldü...

İşte tüm çadırları söküp, malzemeleri toplayan ekip!! Kan, ter, gözyaşı.. Kütüphane kurulduğu neşeyle söküldü.. Soldan sağa sayalım, hep hatırlayalım, sevelim: Koordi Erhan, Gezici şahı Sedat, En karizmatik Onur, depocular şahı Serdar Tapu, Hakan'ın kankası son gece nöbetçisi Onur, Hakan'ın kendisi kahramanın kendisi, Yücesoy'lardan Seda, pazu kraliçesi Ece..

Ben fotoğraf çektim, bu sabah bi o işe yaradım..

"Çadırı hooop diye sallarsak, içindeki toz çıkar" efsanesi...

Çadır katlamacayı, timsah yürüyüşüne çeviren ekibe ne denir? Hadi onu anladık, ayaktaki Onur'un konuya yaklaşımına ne denir?

Timsah yürüyüşünün gizli hedefi: "Acaba çadırın içinde demir unuttuk mu?"

Ve son.. Beyaz kamyonla yola çıkan kütüphane, beyaz başka bişeyle evine döndü.. Malzemeleri yükledik, kapıyı kapatırken yağmur başladı.. Eeee, Yaşayan Kütüphane'nin sloganı bu: "Bereketinden sual olunmaz!!"

Fotoğraf sıkıntısı nedeniyle adı geçmeyen herkese ayrıca binbir teşekkür... Ne güzel 4 gündü...

Bölüm 2: Mutfakta Neler Oluyor?

Mutfakta Neler Oluyor? Yorgunluktan bayılanlar oluyor. Mesela Serra. Öğlen güneşini yemiş.. Ooooh oh!! Acaba o ayaklar kimin? Az sonra...

İşte Serra'ya yatak olan o güzel ayakların sahibi. Burcu Çelebioğlu.. Uyu bebeeeekkk... güzel uyuuuu....

Sıcaktan uyuyanların yanısıra, sıcaktan kafayı yiyenler de var. Mesela Yörük.. Kendisini denizde yüzüyor zanneden arkadaşımıza hayatta başarılar diliyoruz. Yüz Yörük yüz...

Bu da akşam üstü sefamızdan bir kare.. Akşam 6'da kütüphaneyi kapatıyorduk. 7'de kitapları uğurladıktan sonra, turuncu gönüllülerin büyük bir bölümü (ki her biri bir kahramandır) akşam yeleğine gittiğinde, biz bekçiler, tükkanı kapatıp önünde oturuyorduk. Esnaf ruhu bizleydi!! Bana yastık olan Uğur'a teşekkürler..

Akşam sefasında da ilginç şeyler olmadı değil. Yüzmekten yoruklan Yörük, akşam sefasını Necmettin'in güvenli kollarında yaptı. Necmettin, STK Çalışanı kitap olarak tüm gün okundu, tüm gece, turuncu gönüllülere yardım etti...

Veee bebek kitap Umut Barış! Arkadaşlarımız Aydın ve Filiz'in bebeği Umut Barış, bebek kitap olarak bizleydi. Fotoğrafta fenomen Didem'in kucağında gördüğümüz Umut Barış, herkesin onun için Rock eylediğini bilmedi, ama hepimizi neşe içinde eyledi!!

Bu arada tatsız olaylar da olmadı değil. Barışarock insanı Avi, Korsan Kitap dağıtmaktan ve Define Avcılığı yaptırmaktan Sener'i tutukladı. Bu arada arka fonda Yiit, kim bilir kimlerle nelerle uğraşmaktaydı... Neşeli olmaları bize de garip geldi ama galiba bu pozisyonu Avi de Sener de sevdi...

İşte başka bir tatsız olay. Uğur Elhan ayaklarını temizliyor ıslak mendille.. Aslında kütüphanecilerin hepsi böyle anlar yaşadı ama biz en fenasını afişe etmek istedik..

İşte işteeee kahramanlar!!! Kütüphaneyi kapatıyorlar. Soldan say, Özgür Nuri, Hakan, Onur ve Sedat!!Ne kadar çok yoruldukları hakkında kimsenin bir fikri yok. Biz hep kendilerini gülerken gördük..

Kütüphane'nin kapanışında koordi Erhan kucaklarda.. İnsan 2 ayda böyle güzel iş mi çıkarır. Hepimizi böyle nasıl çekip çevirir.. E hasta oldu zaten şimdi. Üst solunum yolu enfeksiyonu.. Lakin kendisi enfessiyon bi insan!!

Bölüm 1: Kütüphane böyle başladı!!

Yaşayan Kütüphane'nin kamyonu yola çıkarken hepimiz böyle mutluyduk işte! Şekil 1-A'da Erhan, Ayşe ve fenomen Didem'in yüzünde görmekte olduğunuz gülümseme, 4 gün peşimizi bırakmadı.

Cuma sabahı... E tabi ilk sabah herkesler kendi uyku tulumunu kendi topluyo.. Çok mutluyuz, pek heyecanlıyız..

Neşe içinde okuyucuları beklemeye başladığımız anlar.. Gelecekler mi? Gelmeyecekler mi? Ne soracaklar? Peki ya kitaplar? Aaaaaa!!! Panik mi olsak??? Hayır hayır.. Çok güzel olacak..

Herkes Farklı - Herkes Eşit!! BarışaRock'ta, beyaz kutuphane cadırındaydı. Yaşayan Kütüphane, Toplum Gönüllüleri Vakfı ve Gençlik Çalışmaları Birimi tarafından Herkes Farklı - Herkes Eşit Kampanyası kapsamında da yapıldı. http://www.herkesfarkli-herkesesit.info

Akademisyen Kitabımız. İlk okunan kitaplardan biri olan Nurhan Yentürk. Çook çok teşekkürler kendilerine..

İşte okurlar geliyorlar!! Uzaktan uzaktan bakıp çekinenler, zamanla yakından yakından alıp okuyanlar oldular..

İşte Gülesin. (yani ben) Mutlu yorgun insan, bakıyor hayran hayran... Ehi!

Bir kitap okuyan bir daha geldi, bir tane daha okuyan yine geldi.. Katalog elden ele dolaştı. İyi ki PVCletmişiz.. (bu konuda küçük bir tartışma yaşadık da.. :) )

Saatler ilerledikçe, ve günler, kütüphanecilerin masası doldu doldu taştı. Tanıtım ekibi tanıtım yaptı; ön ekip yığılmayı önledi; kütüphaneciler katalogu tanıttı; kitap kurtları kitaplara ev sahipliği yaptı; gezici ekip okunan kitapları takip etti, ihtiyaçlarını karşıladı. Tüm gün koşuşturuldu...

İşte Kütüphanecilerden örnekler.. Arkada Didem, kimbilir kime sesleniyor.. Nesli fotoğraf çekildiğinin tabii ki farkında, aynı şekilde gülüyor.

Küresel Eylem Grubu yürüyüşü, kütüphanenin önünden geçiyor. "Savaşa karşı ses çıkaaarrrrr!!!!" "Hooooo!!!!""Aaaaaa!!!!" "Nükleere karşı ses çıkaar!!!" "BooooggggHHHH!!!" Kütüphane ses çıkardı...

Kitap okuma anından görüntü.. Bakın ne güzel görünüyolar..

Başka bi kitap okuma anı.. Gezici ekip bööyle uzaktan uzağa bakıyodu işte, birşeye ihtiyaçları var mıdır diye..

Yaşayan Kütüphane'nin içi.. Öğlene doğru sıcaktan herhalde, hepimize bi ağırlık çöküyodu.. Ne terledik.. Ne koktuk.. (Ay pardon! Bu buraya yazılmaz herhalde...)

DEVAM EDECEK....

Yaşar mı Yaşamaz mı Derken...

Yaşadı gerçekten... Şaka değil, gerçek.

İyi ki inat etmiş, peşine takılmış, imkansız olduğuna inandığımızda bile devam demişiz. Yoksa bu kadar güzel insanlar 6 metrekare bir çadırda unutlmaz bir üç gün geçiremezdi.

yakında fotoğraflar geliyor. hani gelip de göremeyenler için...

Sıkça Sorulan Sorular - final (?)

- İyi miydi?
Şaka mı... Bu ekibin bugüne kadar yaptığı en iyi 5 işten biri oldu. Gerçekten en iyiydi.
- Belirli kitaplara talep daha mı fazlaydı?
Çok değil. Sonuçta her kitap az çok aynı oranda okundu, ki bu da günde 6-7 okuyucu demek.
- Günün anekdotu?
'Ben Yahudi kitap istedim, siz bana Türk kitap verdiniz. Kandırdınız beni.'
- Bir daha yapacak mısınız?
Bu sene hayır, gelecek sene - sanırım - evet. Hem de mümkünse birden fazla yerde.
- Resim, video, vs. görebilir miyim?
Evet, kısa bir süre sonra burada olacaklar.
- Uyudunuz mu?
Tabi ki hayır.
-Yıkandınız mı?
bkz. Uyudunuz mu? sorusu.
- Hala orda mısınız?
Bugün çadırları ve kütüphaneyi topluyoruz. Ama kütüphane aktif değil. Dün akşam kapandı.
- Konserleri seyredebildiniz mi?
Bazılarımız evet. Ben iki gruba bakabildim: God is an Astronaut (bunlar İrlandalı) ve Nitro. Özellikle Nitro. ben çok beğendim. (http://www.myspace.com/nitrotr)
- BarışaRock ekibi ile ilişki nasıl yürüdü?
Su gibi. İnanılmaz destek oldular.
-Öğretmenim, çıkabilir miyim?
Daha 3000 olmamış, devam canım...

ÇOK GÜZEL OLDU

... derken bitirdik. Yaşayan Kütüphane şimdi de güzel dostlar, yıllarca anlatılacak hikayeler, hepimize dersler ve koca bir anı demek artık.

Herşey tıkır tıkır işledi. Kitaplar öyle güzellerdi ki... Ya kütüphanecilere ne demeli. 3 gün boyunca herkesler güler yüzlüydü. Ayrıca Barışarock organizasyon ekibi bizi çok güzel ağırladı. Okuyucular zaman zaman şaşkın çokca da memnunlardı. Bir kere de aksilik olmadı mı diye soranınız varsa eğer hayır tabii ki olmadı. Onlarca güzel insanla severek, inanarak durabilirseniz yan yana, mis gibi oluyor işte. Kendi olunca insan, insan olunca malzeme hayat başka bir güzel...

Son gün kapanışta herkesler onca yorgunluğa rağmen çok mutluydu. Herksesin ortak tek bir dileği vardı, kütüphane hiç bitmesin hep olsun. Bakalım zaman ne gösterecek? Herkeslerin emeğine sağlık.

Ya şa yan kütüphane ya şa yan kütüphane yaşayanm küt ya şa yan kütüphaneeeeeeee... la la la laaaa lalala la la la laaaa lala...

Olmuş

Hiç üşenmedim, gittim yerinde inceledim sizin için.
Herşey on numara olmuş. Tişörtlerden çadıra, kataloglardan el ilanına.
En güzel de ekip olmuş. Çok eğlenceliler, çok motiveler.

Sabah tekrar alandan ayrıldım ama telefonla aldım haberleri. Onlarca okuyucu ziyaret etmiş kütüphaneyi. Herşey çok güzel devam ediyormuş. Aklım kalmadı değil.
Gerçek oldu nihayet. Herkesin eline sağlık.

Yaşasın Kütüphane!

Saat 5:32, ikinci ekip yollara düşüyoruz. Kitap okumak isteyen herkesi bekliyoruz...

Yaşayan Kütüphane Yola Çıkıyor!!!

Çadır, sandalye, masa, su, poster, herşey herşey... ve tabii ki üçlü priz!!

Eşyalar şimdi BarışaRock alanına doğru yola çıkıyor!

Çadır kurulacak, ortalık düzenlenecek, yarın sabah kütüphane açıldığında herşey hazır olacak!!

Yolun açık olsun beyaz kamyon..

İŞTE BU KADAR

Nihayet son gönüllü toplantımızı da yaptık. Şu anda TOG ofisteyiz. Bahçe şenlik alanı gibi. Kitaplarla gönüllüler tanışmakta kaynaşmakta. Bir kısmımız da içeride toplantı notlarıı toparlayıp son listeleri hazırlamakta. Malzemelerimiz tam. Kim ne zaman ne yapacak belli. Hazırız yani. Cuma buyursun gelsin. Şimdi sıkca sorulan sorularınıza eklemek istedikleriniz varsa eğer 24-25-26 Ağustos'ta Barışarock festivale geliniz efendim. Çok güzel olacak çooookkkk.
Eğer gönüllüyseniz 24'ü sabahı 07:30'da, kitapsanız 09:00'da ekiple Taksim AKM önünde buluşabilirsiniz.
Bahçeye çıkmalı eğlenceye katılmalı... Okya okuyaaaa, eğlene eğleneee...

Büyük Ana İki Kala

akşam saatleri itibari ile iki yeni kitabımız daha var. kimbilir gelecek saatler daha nelere gebe...

tüm baskı işlerimiz bitti bu gün. yarın büyük alışveriş var.

çarşamba günü saat yedi itibari ile tarihinde görmediği bir buluşmaya şahit olacak vakfın bahçesi. aman kurmayı unutmayalım saatlerimizi...

Sıkça Sorulan Sorular (Üç)

Az kaldı, öz yazıyoruz...

- Kitaplar belli oldu mu?
Sayılır. Kesinleşenler: Akademisyen, bankacı, barmen/barmaid, ermeni, eski uyuşturucu bağımlısı, feminist, eşcinsel, HIV +, kürt, psikolog, ÖSS Dereceli, ressam, roman, STK çalışanı, transseksüel, yahudi... Daha da artabilir.
- E peki gidip bi katalogdan kitaba bakacağım ya, o katalogda ne yazacak?
Mesela STK çalışanı. Bu katalog en favorilerimden biri. Aynen şöyle yazıyor: Bölücü, dış kaynaklı işbirlikçi, kültürel değerlere zarar veren, AB yandaşı, ne işle uğraştığı belli olmayan, iyilik peşinde koşan, kendini tatmin etmek için insanlara yardım eden.
- BarışaRock'ta neden böyle birşey yapıyorsunuz? Zaten oraya katılanların önyargıları yokki...
Tabi. Ben de büyüyünce astronot olmak istiyorum.
- Kitaplar kim?
Bunu öğrenmek için o kitabı okumak gerekiyor.
- BarışaRock'tan sonra da kütüphane başka yerlerde kurulacak mı?
Umarım. Ama önce bunu atlatıp kendimizi iyi hissetmemiz gerekiyor.
- Sonra?
Sonrasında Avrupa Konseyi'nin bastığı kitabı Türkçe'ye çeviriyoruz (hepberaber değil tabi, Yiğit çeviriyor), arkasına Türkiye deneyimimizi ekliyoruz (tabi bu önceden bizim o bölümü yazmamızı gerektiriyor), sonra basıyoruz, internetten de pdf olarak dağıtıyoruz.
- Yarın ne toplantısı var?
Kütüphaneciler ve kitapların tanışma toplantısı. Heyecanlıyız bu yüzden.
- Öküzleriyle kardeş gibiydi elif. Yemezdi, içmezdi, yeme...
Tamam canım tamam. Otur, gelecek seneki törene kadar da görüşmeyelim...

Yaşayan Kütüp....

Az kaldı ya, yurekler hop oturup hop kalkıyor. Hem heyecandan hem de tatlı telaştan. Tişörtlerimiz de canlanmaya başlıyor. Kütüphanemizin çerçevesini de çiziyoruz yarin alanda. İyice havaya girdik. Çarşamba tanışıyoruz, kaynaşıyoruz, birbirimizi görüyoruz, seslerimizi duyuyoruz festival alanında yerlerimizi almadan once. Perşembe kuruluyoruz, cebimize koyduklarımızı yanımızda goturup. E hadi artık gelsin şu cuma, açılsın kapılar!

Kütüphanenin Nefes Almasına Üç Kala...

Logomuz, el ilanımız,afişimiz hazır. yarın büyük koşuşturmaca var. bir yandan baskı işleri, bir yandan son defa çadır yerine bakmaca, uyku tulumu bulmaca ve kitapların çarşamba günkü büyük buluşmaca için davet edilmesi...çarşamba derin bir nefes alıp "hadi bakalım" diyoruz.

Az kaldı, öz kaldı. illaki olacak,güzel olacak...

Dün Yaptık Yine Yaparız

Yine yeni yeniden..
TOG ofisteydik. Sakindik. Görev dağılımı yaptık. "Peki ya .... olursa", "ay şuda böyle mi olsun?"

Kütüphaneciler, kitap gönüllüleri, hakla ilişkilerciler diye 3 ekip var. Alanda sürekli iletişim halinde olacak bu 3 ekip. Ayrıca konaklama, ulaşım,sağlık, depo, gönüllü ve bütçe sorumluları var. E tabi bir de herşeyden haberi olması gereken alanı kolaçan eden Erhan. T-shirtleri çıkarmak ya da giymek istemeyenler için zor kullanacak bir ekip, her t-shirt'ü giyme konusunda sıkıntıları olanlar için prenses gönlü hoş tutma ekibi de olacak :) Herşeyi ayarladık sizin için.

Çadır ve uyku tulumu olayını da şöyle yapıyoruz. Koordinasyon ekibi nereden ne bulabilir, elde ne kadar neyimiz var sayacak. Eksikler imece usulü, paranın yettiği kadarıyla da satın alınarak tamamlanacak. Bu arada kimin çadırı, fazladan uyku tulumu varsa getirip arkadaşlarıyla paylaşacak.

Herkes kendi imkanlarıyla festival alanına geliyor. Yakalayabilen olursa, sabahları AKM önünden kalkacak olan kitaplar için ayarlanan servisine sıvışabiliyor.

Bu hafta içi 3 ekibinde kendi içinde toplantılar yapıp kütüphane için hazırlanmaları gerekebilir. Kütüphaneciler, okuyucu kartı kayıtlarını nasıl tutacaklar biliyorlar mı acaba? Yada halkla ilişkiler tayfasında kim alanda okunan kitapları takip edip kim poi çevirecek belli mi? Henüz bilmiyoruz. 22 Ağustos saat 17:00'deki toplantıda öğreneceğiz kendilerinden.

Ofiste Erhan'a yardım etmek isteyen olabilir mi acaba diye düşündük bu arada.
İşte böyle böyle olacak. Hadi oradan diyen varsa gelsin görsün kütüphane nasıl yaşar.

Sıkça Sorulan Sorular 2

Devam ediyoruz soru(n)lara...

- Kütüphanedeki kitapları nasıl seçeceğim?
Normal bir kütüphaneden nasıl kitap seçiyorsan. Her kitabın kataloğu var, o katalogdan bakarak beğeniyorsun, eğer kitap o an okunmuyorsa ödünç alıyorsun. Tüm bu işi yaparken kütüphaneciler sana yardımcı olacaklar.
- Okumak istediğim kitap o an okunuyorsa?
O zaman kütüphaneciden o kitabı ayırtabilirsin. Randevulaştığın saatte de gelip kitabı alırsın.
- Kitap benim tarafımdan okunmak istenmeyebilir mi?
Evet. O zaman o kitabı okuyamayacaksın, bu arada da 'acaba neden okuyamıyorum?' diye kendini ve hayatını uzun uzun düşünme fırsatı bulacaksın.
- Yaşayan kütüphaneyi festival alanında nasıl bulacağım?
Ana sahnenin arkasında, üçüncu sahneye giden yol üzerinde, tuvaletlere gelmeden önce. Kaçırman mümkün değil. 3 büyük çadır olacak.
- Kitapları okumak bedava mı?
Evet. Bu kamu yararına çalışan bir halk kütüphanesi...
- Tüm bu kütüphaneden sorumlu kaç kişi olacaksınız Festival alanında?
Yaklaşık 30 kişi. Bizi tanımaman imkansız, hepimizin Yaşayan Kütüphane t-shirt'ü var.
- BarışaRock'a nasıl geleceğim?
www.barisarock.org'a bakman gerekiyor. Tüm bilgi orada var.
- Öğretmenim, şey, ben...
Ses veriyorum, kooorkmaaaa...

Yaşasın Kütüphane...

Yaşar yaşar. Hayatta neler yaşıyor. Bu da yaşar.
Su anda kim bilir kac kisi haberdar bu kutuphaneden bu hayatta? Ne manyak bu adamlar diyen var mıdır acaba? Demeyenlerde Bork gibi kendilerinden yola cikarak "bu is olsa olsa budur ben bi takilayim bakayim" mı diyor? Annemlere mesela, bir türlü anlatamadım. Anlattım ama akılları almadı. Gelecekler cumartesi gunu festivale, "bir okuyalım bakalım" dediler. Gelsinler bakalım. Okusunlar.
Biz de gelelim gönüllü toplantısına. Yarın (16 Agustos 18:00)TOG ofisteki gönüllü toplantısı için hazırlık yapmaktayız. Bilenler bilmeyenlere anlatıyor, haberi olanlar olmayanlara haber veriyor. Ne yapmak lazım nasıl yapmak lazım bi konuşalım. Plan yapalım. Toplantıya, festivale katılmak isteyenler... Heeeeyyyyy
neslihan@bilgi.edu.tr'ye mail atın. Haberleselim olur mu?

Sıkça Sorulan Sorular...

Sağda solda duymaya başladık, açıklama getiriyoruz:

- Kaç kitap olacak?
25 civarı.
- Kitapların konusunu nasıl seçtiniz?
İki toplantıda toplam 15 kişi günlük hayatta ön yargı ile yaklaşıldığını düşündüğü kişileri beyaz tahtaya döktü. Bu 80 küsur önyargıyı 40-50 civarında insana gönderdik. Dedik ki yazın bakalım şunlar ile ilgili önyargılarınızı. En fazla cevap gelenlerin içinden bir potpori yaptık.
- Hangi kitaplar olacak?
Burayı izlemeye devam edersen görürsün.
- Peki kitaplar okuyucular ile ne konuşacak?
Bilmiyoruz. Bu tamamen okuyucu ve kitap arasındaki ilişkiye bağlı. Biz de çok merak ediyoruz.
- Kütüphane kaç gün açık kalacak?
BarışaRock'ın üç gününde de açık kalacak.
- Tüm festival boyunca mı?
Hayır. Sabahları 11:00'den akşam 19:00'a kadar.
- Kitap olabilir miyim?
Hayır
- Ben gönüllü olmak istiyorum, olur mu?
Olur olur. Borg ile (aşağıdaki Eskimo) aynı toplantıya katılman gerekiyor o zaman.
- Öğretmenim?
Efendim canım, otur sıfır!

"16 Ağustos Toplantısına ben de geleceğim!!"

Bugün, Yaşayan Kütüphane ekibi ilginç bir e-posta aldı. Yanda görebileceğiniz fotoğrafını da göndermiş olan arkadaşımız:

"Duydum ki 9 Ağustos gönüllü koordinasyon toplantısının devamı 16 Ağustos Perşembe 18:00'de TOG ofis bahçesinde gerçekleşecekmiş.
İnternette gezerken bu siteye rastladım. Madem Kutup-hane, soguk da olur diye dusunerek ben de geleceğim. Zaten gönüllü olarak işin ucundan tutmak isteyen herkes gelebiliyormuş. erhanoksak@gmail.com adresine de geleceğim diye e-posta gönderdim. Sevgiler.. Bork"

Kutuphane değil, Kütüphane diye cevap yazdık. Olsun, umarız Bork da toplantıya gelir..

Kütüphane Ne Yaşar Ne Yaşamaz!

yasayan kütüphanenin bir ucundan tutmak, heyecanını paylaşmak isterseniz; 9 ağustos perşembe günü saat beşte toplum gönüllüleri vakfında buluşuyoruz. (kroki için : www.tog.org.tr)

hoş gelir, sefalar getirirsiniz...

Yaşayan Kütüphane'de olacağı kesinleşen kitaplar!!

24-26 Ağustos 2007 tarihlerinde Barışarock Festivali'nde (www.barisarock.org) kurulacak olan Yaşayan Kütüphane'de yer alması kesinleşen kitaplar:

- Ressam

- Psikolog

- Eski uyuşturucu bağımlısı

- Metalci

- STK çalışanı

kitapları okumak için sizleri de Yaşayan Kütüphane'ye bekliyoruz.

Virüs şümdü de Yaşayan Kütüphane Projesi'nde!!

Geçen hafta Gençlik Çalışmaları Birimi'nde çalışanları etkileyen virüs, (bakınız http://genclikcalismalari.blogspot.com) bu hafta da Yaşayan Kütüphane koordinatörü Erhan Okşak'ı etkisi altına aldı.

Uzmanlar bu durumun, artan sıcaklarda inatla yoğun çalışmanın bir yan etkisi olabileceğini söylüyorlar.

Logomuz, sitemiz, herşeyimiz hazırlanıyor!!

Yaşayan Kütüphane hızla kuruluyor!!!
Logolar, internet sitesi, kataloglar, kitaplarla görüşmeler, gönüllü toplantıları derken, kütüphanemiz hayat bulmaya başladı.

Yaşayan kütüphane ile ilgili gelişmeleri bu siteden takip edebilir ya da erhanoksak@gmail.com adresinden bilgi alabilirsiniz.